6371: Shell Service Station setini sıcak renkleri ve şirin mi şirin çekicisi sebebiyle hatırlarım özellikle. Aslında tasarımı studless olsa İstasyon, modern cam kapı ve çerçeveleri ile, bugün bile satar diyorum. Gerçi Lego'nun Shell gibi büyük petrol devleri ile olan ortaklığı geçmişte tartışmalara konu olsa da çocuk aklımla bu sete fena kapılmıştım.

6374: Holiday Home Lego'nun yapmış olduğu en güzel evlerden biriydi. Bi kere o dönemde görülmemiş bir şekilde 32x32 baseplate üzerine inşa edilmişti. Setin adı Yazlık Ev'di ama ben dört mevsim oturabilirdim o evde. Evi anlatmaya nerden başlasam bilemiyorum ki? Bana göre her yeri güzel. Bembeyaz duvarlar ile kırmızı çatı mükemmel bir uyum içindeydi. Verandası ve sabit mangalıyla keyifli bir bahçeye sahipti. Bence tek eksiği ufak bir havuzdu. Süs havuzu bile olurdu ama o da sizin yaratıcılığınıza kalmış artık.

6384: Police Station karşılaştığımız ilk polis karakolu değildi ama renkleri ve yapısı 1979'da çıkan yeşil panjurlu ve sarı korkuluklu karakola göre daha bir polis karakolu havası veriyordu. Aynı zamanda polis motoru ve arabasında geliştirmeler yapıldığı gibi polis helikopterinin tasarımı da favorilerim arasındadır. Hatta becerebilirsem bir benzerini yapmayı düşünüyorum.

6980: Galaxy Commander için söylenebilecek çok az şey var. Benim aklıma gelen ilk kelime "Efsane" mesela. Kelimenin tam anlamıyla mükemmeldi. Renkleri, modüler yapısı, tasarımı olağanüstüydü. Şimdi de büyük setler dikkat çekiyor tabii ki ama o yıllarda zaten tek tük çıkan setlerin içinde hem bu kadar güzel, hem de bu boyutta bir set tüm çocukların rüyalarını süslemekteydi. Bence Galaxy Commander'ın güzelliğini daha iyi takdir etmek için onunla bir süre vakit geçirip oynamanız gerekir.

Bu sene Fabuland dahil 40 set zor çıkmış. Hatta beş tanesi de minifigür paketi diyebilirim. Gene de Castle ve Technic'in zayıf kaldığı yerde Town ve Space'te çıkan, burda gördüğümüz efsane setler bu seneyi hatırlamak için iyi bir sebep bence. Hep deriz ya "şimdiki çocuklar çok şanslı" diye, ama bakınca bizim çocukluğumuz da fena değilmiş hani.