1991 yılında çıkan mükemmel, mükemmel, mükemmel 4558: Metroliner trenine iki sene sonra eklenti olarak çıkan 4547: Railroad Club Car bu trene sahip olma şansına ermiş olan Legoseverler için müthiş bir sürprizdi. İki katlı başka Lego vagonu hatırlamıyorum. Bu seti zamanından çok sonra görmüş ve büyülenmiştim. Her ne kadar Metroliner'ım olmasa da kesinlikle alınması gereken bir set olduğunu düşünüyordum. Lego çok şükür zamanında bu seti kaçıranlar için 2001 yılında bir şans daha tanımıştı hayranlarına.

İlk serisi 1986 yılında çıkan Model Team her sene olmasa da aralıklı olarak mükemmel setler çıkartıyordu. 5581: Magic Flash Lego'nun bu konuda ustalaşmaya başladığı döneme denk gelmişti. Gerçi studless slope parçalar henüz yaygın olmadığı için araçlar hala fazla tırtıklı görünüyordu. Bu seti gördüğümde benim aklıma ilk gelen 80'lerin efsanevi dizisi A-Team'in minibüsü olmuştu. O dönemde almış olsaydım kesin A-Team'i oluşturmaya çalışırdım. Şimdi ise sadece hayalimde canlandırmaya çalışıyorum.

Lego bir korsan gemisi yapacak ve bu set tarihin tozlu yaprakları arasında kaybolacak. Mümkün değil. 6286: Skull's Eye Schooner ilk korsan gemisi olmadığı gibi sonuncusu da olmayacaktı. Bir şey son derece kesindi: Bu set her zaman hatırlanacaktı.

6345: Aerial Acrobats Lego'nun çıkartmış olduğu en eğlenceli setlerden biridir. Setin varlık amacı zaten şovdu ve bunu layıkıyla yerine getiriyordu. Eski dönem her aracı sevdiğim için çift kanatlı pırpır uçaklarda çok hoşuma giderdi. Sırf uçaklar değil, arka planda görünen karavanı da çok beğenmiştim. Setin Amerikan propagandası gibi renk ve desenleri bir yana, oynamaktan büyük keyif alınacak bir setti.

6398: Central Precinct HQ şimdiki standartlara göre bile modern bir Polis karakoluydu. Araçlar kesinlikle daha güzel tasarlanabilirdi ama karakolun görkemli yapısı bu ufak kusuru örtmeye yeterde artardı bile. Karakol sadece dışardan ilgi çekici değildi, aynı zamanda her odası hoş detaylar içeriyordu. Hatta polis memurlarının dinleneceği kahve odası bile vardı. Bu kadar aksesuar ve araca bakınca, muhtemelen setin tek eksiği bir polis köpeğiydi.

Doğa dostu 6552: Rocky River Retreat benim gördüğüm en şahsına münhasır setti. Bir çok kamp, orman ve doğa içerikli set görmüş olmama rağmen doğa ile iç içe bir kaçamak yapabileceğiniz, asma köprüden geçip SUV'nizin arkasından indirdiğiniz bot ile tutacağınız balıkları kıyıdaki kamp ateşinde pişirip yiyebileceğiniz başka bir set hatırlamıyorum. Ne? Birde atımıza binip maden mi arayabiliyoruz? Yok artık!

6973: Deep Freeze Defender çift kokpitli yapısıyla doğal olarak bu listeye girmeye hak kazanıyor. İtiraf etmem gerekir ki şahsen bu setin renklerinden pek haz almıyorum. Trans-kırmızının bu şekilde kullanılmasına pek alışamadım. Kendi kişisel sorunlarım bir yana, setin mükemmel modüler yapısı ve her kapağın altından bir icat çıkması bu seti benim için unutulmaz yapan en önemli özellikleridir.

8857: Street Chopper yalnızca Technic dünyasında tek olduğu için değil, aynı zamanda bana göre çok güzel bir set olduğu için aklımın bir köşesinde kalıcı olarak yer etti. Geçmişte birçok Technic seti almamış olduğum için pişmanlık hissettim ama bu set benim için kesinlikle ilk 5'tedir. Sette en çok motor çevresindeki ufak detayları ve genel yapısını sevmiştim. Artık iki tekerli motorlardan siz de sıkılmadınız mı?

Bu sene de 10 set bulmakta başarılı olamadım ama elimizdeki setlerin son derece renkli ve güzel olması bu eksiği telafi edecektir sanırım. Aslında düşününce bir bakıma bu yazı serisini tamamladığımda benim için ideal Lego kolleksiyonu nasıl olmalıdır ortaya çıkacak gibi. 40 senede bu aşağı yukarı 400 set eder ki bu hiçte fena bir sayı değil. Göreceğiz bakalım daha hangi setler hatırlanacak kadar değerli ve güzel.